Kurtarma Yazısı!
16. aya girerken
15.02.2010
26 °C
"Evine dönemeyenlere sığınak": Pek manidar!
Seyahate çıkalı 15 ay geçti. Günlerimiz, bizi harita üzerindeki bir noktadan diğerine taşıyan araçlarda geçiyor, hayatlarımızı değişen mekanların, yüzlerin, alışkanlıkların düzensizliğine uydurmaya çalışıyoruz.
Yolumuzu açık ihsaan eyle, o lord!
Son yazıda Hong Kong'daki iki günden söz etmiştik. Ardından, Güney Kore, Japonya ve Filipinler'den sonra Hindistan'a gittik, güneyinden Sri Lanka'ya geçip Hindistan'a geri döndük, hala da buradayız.
Güney Kore'de yediğimiz kimchi'lerden ve donatılan yer sofralarından, gezdiğimiz çeltik tarlalarından, çay teraslarından, geceleri kaldığımız “aşk otelleri”nden, zemini halı kaplı feribotlarda ayakkabımızı kapı önünde çıkarıp ahaliyle sarmaş dolaş gece uykusuna dalışımızdan...
Güney Kore: Andong'da uskumru sevinci
Güney Kore: Busan'dan Jeju'ya gece feribotu
Japonya'da tren pasosunu yetkilileri bu uygulamayı düşündüklerine bin pişman edecek kadar sık kullandığımızdan, abartıp bir defasında en kuzeydeki Sapporo'dan en güneydeki Nagasaki'ye 0 dakika bekleme payıyla 6 tren değiştirerek 21 saatte indiğimizden, ramen ve sushi bağımlısı haline geldiğimizden, çok sevgili dostlarımız Yoshie, Benjamin, Takaya, Jun ve Sunao sayesinde 24 günlük seyahatimizde yalnızca bir gece yalnız kaldığımızdan...
Japonya: Raaaameeeeen!!
Japonya: Suşiiiiii!!
Japonya:Yer yataklı Sapporo treninde Sapporo Classic marka bira keyfi
Japonya: Menşuur Şinkansen dedikleri Japon treni
Japonya: Cuties/Şirineler
Japonya: Biz de şirineyiz!
Filipinler'de alçalan uçaktan başkentin büyük kısmın sel altında olduğunu rahatça görebildiğimizden ve felaket yüzünden pek çok insanın kaldırımlarda yaşadığından, Manila'dan ancak Tacloban'a kadar gidip orada da hasta olup odadan çıkamayışımızdan, şansımıza kaldığımız odada ocak ve buzdolabı olsa da pişirdiğimiz hiçbir şeyin tadının olmayışından, ülke genelinde harıl harıl bir misyoner çalışma sürdüğünden ve Barış'ı her görenin peder zannettiğinden...
Filipinler: Gökyüzünü kaplayan kablolar
Filipinler: Seyyar satıcı
Filipinler: Tagbilaran yolunda
Filipinler: Bu da menşuuur Filipin dolmuşu, "jeepney"
Sri Lanka'da saat başı seylan çayı içtiğimizden, yediğimiz kottu rotilerden ve “curd and honey” yani ballı yoğurtlardan, bugün narsisist Rajapaksa'nın galibiyetiyle sonuçlanan seçim yarışının o günlerde rakibi General Fonseka'yla tam gaz devam edişinden, Ella ve Kandy arasındaki 160 kilometrelik yolu trenle 9 saatte kat edişimizden...
Sri Lanka: Rajapaksa Fonseka'yı döver
Sri Lanka: Galle'de deniz kıyısında
Sri Lanka: Denize girenler
Sri Lanka: Ella'da...
...söz edemedik henüz. Hepsine geleceğiz, geridönüşlerle ayrıntıları anlatacağız. Ancak mekan kısıtlamasını aşmaya karar verdik, bu şekilde blogu güncel tutmak istiyoruz. Bu işe de Hindistan'da başlıyoruz. Hadi bakalım...
Açık Bilet ekibi:
Deniz Koç ve Barış Pala
Posted by acikbilet 03:38 Archived in India Tagged backpacking
Çok sevindim iyi olduğunuza. Gerçekten meraklanmaya ve oralarda başınıza birşey geldiğinizi düşünmeye başlamıştım... Dört gözle bekliyorum hikayelerinizi.
by altan